Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın “Makroihtiyati Çerçeveye İlişkin” düzenlemesinde, deprem bölgeleri için kredi büyüme sınırlamalarından muafiyet sağlanırken, 11 deprem ilinden yalnızca Elazığ’ın kapsam dışı bırakılmasının iş dünyasında büyük bir şaşkınlık yarattığına dikkat çeken Başkan Alan, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi çağrısında bulundu.
Elazığ’ın 11 il gibi depremden zarar gördüğüne ancak bunun telafisi için iş dünyasına sağlanan kredi haklarından mahrum edildiğine dikkat çeken Başkan Alan, açıklamasına şu görüşlere yer verdi:
“2020 ve 2023 depremlerinin en çok mağdur ettiği bir il olmamıza ve bu mağduriyetleri kısa süre içerisinde gidermek amacıyla iş dünyası ve esnaflarımıza daha çok destek verilmesini beklerken, Elazığ’ın destek kapsamından çıkarılması gibi anlaşılması ve izah edilmesi zor bir kararın alınmasının şaşkınlığını yaşıyoruz. Bu karar, bölgemizin üretim üssü olan Elazığ’daki birçok işletmemizi ve şehrin kaderini olumsuz etkileyecek yanlış bir karardır. Bizler iş dünyası olarak Teşvikte 6. Bölge uygulamasının uzatılması yönünde müjdeli bir haber beklerken, Elazığ’ın deprem yaşayan 11 ilden ayrı tutularak kredi destek programından çıkarılmasını ne iş dünyasına ne de kendimize anlatabiliyoruz. Bu kararın ilimiz milletvekillerinin görüşlerine başvurulmadan ve sehven alınmış bir karar olarak görüyor ve düzeltileceğine inanıyoruz. Bu karar düzeltilmediği takdirde Elazığ’ın neden 11 deprem ilinden ayrı tutulduğuna dair iş dünyası ve Elazığ kamuoyunu somut rakam ve bilgilere dayalı ikna edecek açıklamalar bekliyoruz.”
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un başkanlığını yaptığı 21 milletvekilinden oluşan çalışma grubu, geçtiğimiz günlerde Elazığ ve Tunceli’ye yaptığı ziyaretlerle önemli incelemeler gerçekleştirdi. Ziyaretin temel amacı, 2020 yılında meydana gelen Elazığ depremi sonrası yapılan iyileştirme çalışmalarını yerinde görmek ve Tunceli’nin deprem direncini artıracak stratejiler geliştirmekti.
ELAZIĞ’DAKİ DEPREM SONRASI ÇALIŞMALAR İNCELENDİ
Heyet, Elazığ’daki 24 Ocak 2020 depremi sonrası yapılan konut inşaatları ve şehirdeki iyileştirme çalışmalarını detaylı bir şekilde inceledi. Bölgenin lojistik merkez olma potansiyeli de gündeme gelirken, yapılan yatırımların şehir için gelecekte nasıl bir rol oynayacağı tartışıldı. Ziyaret, Elazığ’ın bölgedeki önemli kalkınma projeleri için stratejik bir konumda olduğunun altını çizdi.
Tunceli’de ise, yerel yönetimler ve halkla yapılan görüşmelerde, şehrin depreme dayanıklı hale gelmesi için atılması gereken adımlar üzerinde duruldu. Çalışma grubunun raporunda, Tunceli’deki yapısal iyileştirmelere yönelik önerilerin yer alacağı ifade ediliyor.
RAPOR, BAKANLARA SUNULACAK
Elazığ ve Tunceli’deki temaslar sonucu hazırlanan rapor, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sunulacak. Ardından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na da iletilerek, bölgede yapılacak yatırımlar için yol haritası çizilecek.
Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Erhun Karakuş, asgari ücretin açıklanan enflasyon verileri karşısında eridiğini vurgulayarak, iktidara Türkiye’nin gerçekleriyle yüzleşme çağrısında bulundu. Karakuş, yaptığı açıklamada vatandaşların geçim sıkıntısını ve hükümetin ekonomik politikasını eleştirerek, bir dizi önemli konuya dikkat çekti.
ASGARİ ÜCRET, ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ
Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Erhun Karakuş, açıklanan asgari ücretin ve aylıkların, açlık sınırının altında kaldığını belirterek;
“Basın açıklamamıza geçmeden önce Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın selamını sizlere iletiyorum. Açıklanan asgari ücret ve aylıklar, daha cebe girmeden açlık sınırının altında kaldı. Yeni yılın gelmesiyle birlikte devlet tarafından başlatılan zam yağmuru özel sektörü öne alarak devam ediyor.”dedi
VATANDAŞIN ALIM GÜCÜNÜN HIZLA AZALIYOR
Pasaport ve ehliyet harçlarına %43,93 zam, trafik cezalarına %43,93 zam, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zamlar ile birlikte, akaryakıta litre başına 15 lira zam gibi uygulamalarla, vatandaşın alım gücünün hızla azaldığına değinen Karakuş ;
“Pasaport ve ehliyet harçlarına yüzde 43,93 zam yapıldı. Kimlik yenileme ve noter evraklarına yüzde 43,93 zam yapıldı. Trafik cezalarına yüzde 43,93 zam yapıldı. Ağustos’ta elektriğe yüzde 40, doğalgaza yüzde 38 zam yapıldı. 2024 Ocak ayından 2025 Ocak ayına kadar bir yılda akaryakıta litre başına 15 lira zam yapıldı. Devletin belirlediği kira artış oranı yüzde 58,51. Özel okullar için belirlenen zam oranı yüzde 58,4. İnansak da inanmasak da… “dedi
MİLYONLAR AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Karakuş, açıklamasında TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı ile asgari ücrete yapılan artışı da eleştirerek;
“ TÜİK tarafından açıklanan enflasyon yüzde 44,38. Bu arada asgari ücrete yapılan artış yüzde 30. SSK/Bağ-Kur emeklisine yüzde 15,75. Çalışan memur ve memur emeklisine yüzde 11,54. Bu mu adalet? Bu mu ücretlileri enflasyona ezdirmemek. Nerede çay simit hesabı? Milyonlar açlık sınırının altında. Yazık günah değil mi? Çarşıda pazarda yaşananlardan, çöpten sebze meyve toplayan vatandaşlarımızdan, geçinemeyen, faturalarını ödeyemeyen emeklilerimizden hükümet haberdar değil mi? Bizim burada görüp yaşadıklarımızı hükümet ortakları görmüyor mu? Ankara bize çok mu uzak? Seçim zamanı kapımızı aşındıranlar geçim zamanı niye yanımızda değil? Seçimden sonra halkın arasına girmeyen milletvekilleri yaşananları görmüyor. İktidar partilerinin İl Yöneticileri de mi görmüyor? Hele köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yapılan zamlar dudak uçuklatıyor. Yandaş müteahhitlere kazandırdıkça kazandırmak için vatandaşın sırtına vurdukça vuruyorlar. “dedi.
DOĞRUYA DOĞRU, YANLIŞA YANLIŞ DİYECEĞİZ
Zamların sadece günlük ihtiyaçları değil, ulaşımdan geçiş ücretlerine kadar her alanda vatandaşın belini büktüğünü dile getiren Karakuş;
“ Son bir yılda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne yüzde 453, Avrasya Tüneli’ne yüzde 325, Osmangazi Köprüsü’ne yüzde 318, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne yüzde 300, 1915 Çanakkale Köprüsü’ne yüzde 288 zam yapıldı. Biz orada değiliz, bize ne diyemeyiz. Bütün bu zamlar günün sonunda enflasyon olarak biz ödüyoruz. Tabi ki göreceğiz, konuşacağız, itiraz edeceğiz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiz. Bir başka konuya daha değinmek istiyorum.”dedi
PARAMIZ PULA DÖNDÜ, HİÇ DEĞİLSE HAYALLER KUŞ OLUP UÇMASIN.
Karakuş, Cumhurbaşkanı tarafından 2023 seçimleri öncesinde vaad edilen faizsiz evlilik kredisi uygulamasına da değinerek, “ 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimler öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından söz verilen faizsiz evlilik kredisi nihayet bu yıl 81 ilde uygulamaya girecek. Evlilik kredisi çok zor şartlara bağlanmış. Hiç değilse çiftlerin aylık gelirinin asgari ücretin 2,3 (iki virgül üç) katından fazla olmaması şartı bu listeden çıkarılmalıdır. Asgari ücret ne k 2,3 (iki virgül üç) katı ne olsun? Kaldı ki 150 bin lira 2023 başında açıklanan bir rakamdı. Aradan tam iki yıl geçti. Bu iki yılın enflasyonu ilave edildiğinde olması gereken rakam 150 bin değil 350 bin lira. Paramız pula döndü, hiç değilse hayaller kuş olup uçmasın. Bir de buna bu yılın enflasyonu ilave edildiğinde 150 bin lirayla değil düğün yapmak beyaz eşya seti bile almak mümkün değil. Madem ki geç de olsa bu işi yaptınız, hiç değilse bir işe yarasın.
GENÇLERİN HEVESİ KURSAĞINDA KALMASIN
Gençlerin işsizlik oranlarının yüksek olduğunu, ev bulmanın ve geçinmenin her geçen gün daha zorlaştığını ifade eden Karakuş;
“ Çalışmayan, iş aramayan, okumayan umutsuz gençlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı gençlerin geç evlenmesinden veya hiç evlenmemesinden yakınıyor. Gençler evlensin de nasıl evlensin? Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 15,8. İş bulunsa da bir aylık asgari ücret karşılığı kiralık daire bulmak neredeyse imkânsız. Düğün yapmak, salon kiralamak, eşyaları tamamlamak bu maaşlarla mümkün değil. Evlenip çocuk sahibi olsalar bu maaşlarla çocuk yetiştirmek de mümkün değil. Gençler hem umutsuz hem geleceksiz hem evsiz hem de çaresiz kalmıştır. İktidarı bir an önce kör, sağır, dilsiz rolünü terk etmeye, Türkiye’nin gerçekleriyle yüzleşmeye davet ediyoruz. Dar gelirlinin, esnafın, çiftçinin, gençlerimizin yani milletin dertleriyle dertlenmeye çağırıyoruz. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyoruz. Sözlerime burada son veriyor, katılımlarınız için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.” dedi
Soğuk havaların etkisini sürdürdüğü kış aylarında da Elazığ Belediyesi sokakta ve doğada yaşayan hayvanlar için desteğine devam ediyor. Elazığ Belediyesi, Şehit Mehmet Öter Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve İyilik Yap Kalplere Dokun Derneği ortaklığında gerçekleştirilen program kapsamında kentin farklı noktalarına mama ve su bırakılarak sokak hayvanlarının zorlu kış koşullarında aç kalmaması sağlandı. Elazığ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, öğrenciler ve dernek üyeleri, kentin çeşitli bölgelerinde yer alan mama kaplarına toplam 210 kilo mama ve su bırakarak yaşam alanlarına destek sağladı.
“’DOĞAYI VE CANLILARI KORUYALIM’ SÖZÜNÜ EYLEME DÖNÜŞTÜRME HEDEFİNDEYİZ”
Etkinliğin ardından konuşan Şehit Mehmet Öter Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden Yusuf Altay; “Vatandaşlarımızdan ricamız, sokak hayvanları için evlerinin önüne bir kap mama ve bir kap su bırakmalarıdır. ‘Doğayı ve canlıları koruyalım.’ sözünü eyleme dönüştürme hedefindeyiz.” dedi.
Öğrencilerin doğa bilinci edinmesi adına projenin kıymetli olduğunu dile getiren Rehber Öğretmen Şeyda Deveci; “Elazığ Belediyesi ve İyilik Yap Kalplere Dokun Derneği ve okulumuzun ortaklaşa düzenlediği mama dağıtım programını gerçekleştirdik. Harput Mahallesi ve Kültür Park’ta sokak hayvanlarına yönelik mama dağıtımında bulunduk. Öğrencilerimizin bu tür projelerle doğa bilinci edinmesini çok kıymetli buluyoruz. Etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.” ifadesinde bulundu.
Elazığ Belediyesi’ne destekleri için teşekkür eden İyilik Yap Kalplere Dokun Derneği Kurucu Başkanı Hakan Bakırcı; “Sokak hayvanlarına mamalarını dağıttık. Bu yardımda Elazığ Belediyesi başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Sokak hayvanlarını yalnız bırakmayalım, zorlu kış şartlarında beslenmeleri için elimizden geleni yapalım.” diye konuştu.
İpek böceği yetiştiriciliği, Şanlıurfa’nın kırsal kesimlerinde önemli bir ekonomik faaliyet olarak öne çıkarken, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı bu projeyle üreticilere yeni bir destek sağlayacak. 25 Ocak’a kadar başvuruların alınacağı hibe programı, Hilvan Ziraat Odası Başkanlığı tarafından tespit edilecek çiftçilere yönelik olacak.
Dünya genelinde yüksek değeri ile bilinen ipek, tekstil sektöründe önemli bir hammaddedir ve Türkiye, ipek böceği yetiştiriciliği açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Şanlıurfa özelinde, özellikle kırsal kesimdeki çiftçilere destek sunarak, bu alanda hem istihdam yaratılması hem de ekonomik kalkınmanın sağlanması hedefleniyor. İpek böceği kozasından elde edilen ipek, dayanıklı, parlak ve zarif özellikleri ile dünyada büyük talep görmekte.
İpek böceği yetiştiriciliği, özellikle dağlık ve tarıma elverişsiz bölgelerde gelir kaynağı olarak önemli bir yer tutuyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Akçakale Fidan Üretim Tesisinde ürettiği 2-3 yaşında, 1,5-2 metre uzunluğunda dut ağacı fidanlarını, ipek böceği üreticilerine ulaştıracak.
Başvurular, Hilvan Ziraat Odası Başkanlığı’na yapılacak olup, belirlenen çiftçilere dut ağacı fidanları teslim edilecek. Program, Hilvan ilçesinin merkezinde gerçekleştirilecek olup, başvurular için son tarih 25 Ocak 2025 olarak belirlendi.
News
